Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda (Lahey) açtığı davaya Türkiye’nin de müdahil olacağını açıklamasının ardından gözler sürecin nasıl işleyeceğine çevrildi. Bu kapsamda, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın kapsamlı bir dosya hazırladığı belirtilirken, hazırlıkların tamamlanmasının ardından Türkiye resmi başvuru sürecini başlatacak. Diğer taraftan Lahey’de, İsrail ve Filistin’in yanında yer alan ülkeler de netleşmeye başladı. Almanya’nın İsrail lehine müdahil olma niyetinde olduğu bilinirken, İrlanda ise Filistin lehine Lahey’deki davaya müdahil olmayı planlıyor. Belçika’nın ise tarafsız pozisyonda davaya müdahil olacağı tahmin ediliyor.
TÜRKİYE’NİN DAVAYA ETKİSİ
Kolombiya ve Nikaragua’nın ardından Filistin lehine İsrail’in soykırım davasına müdahil olmaya hazırlanan Türkiye, davada sözlü ve yazılı beyanda bulunma hakkına sahip alacak. Mahkemeye delil, fikir ve görüş sunabilecek. Türkiye davaya müdahil olan ilk Müslüman ülke olması açısında önem taşırken, Türkiye’nin bu tavrının diğer İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyelerini de etkileyeceği değerlendiriliyor. Türkiye, Ocak ayında Adalet Divanı’ndaki dava için ağırlıklı olarak görsel belgeler sağlamıştı.
AVRUPA’DA FARKLI SESLER
7 Ekim’den bu yana İsrail’i destekleyen ve silah tedarik eden Almanya, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde de hukuksal olarak İsrail’i destekleme niyetinde. Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, geçtiğimiz günlerde, “2’nci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Yahudilere yönelik soykırımı nedeniyle İsrail’e karşı özel bir sorumluluk taşıdıklarını” belirterek, Tel Aviv’i desteklemeyi sürdüreceklerini söylemişti.
Öte yandan tarih boyunca Filistin’e verdiği güçlü destekle diğer Avrupa ülkelerinden belirgin şekilde ayrılan İrlanda’nın Filistin desteğinin sürmesi öngörülüyor. 1980 yılında Filistin devletinin kurulmasını destekleyen ilk AB üyesi olan İrlanda’da siyasetçilerin Filistinlileri savunan ve İsrail hükümetini eleştiren videoları sosyal medyada da geniş kesimlere ulaşıyor.
LATİN SOLU FİLİSTİN’DEN YANA
Latin Amerika’daki sol hükümetler geleneksel olarak İsrail-Filistin çatışmasında Filistin’e destekleri biliyor ve bugüne kadar Filistin davasının destekçisi oldular. Anti-emperyalist çizgideki birçok Latin Amerika hükümeti bu nedenden dolayı İsrail’i Filistin topraklarında emperyalistlerin kurduğu bir yapı olarak görüyor. Nikaragua ve Kolombiya da Filistin’de iki devletli çözümü ve Filistin davasını savunan başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, 1 Mayıs’ta yaptığı konuşmada, “İnsanlığın gözleri önünde bütün bir halkın yok edilmesine seyirci kalamayız, Filistin ölürse insanlık da ölür. İsrail ile diplomatik ilişkileri keseceğiz” mesajı verdi. (Selçuk BÖKE/ANKARA)
MECLİS’TEN LAHEY’E DELİL GİDECEK
Dışişleri Bakanlığı’nın Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhinde açılan soykırım davasında müdahillik talebinin ardından yeni bir girişim de Meclis’ten geldi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) İsrail hükümeti hakkında yürüyen soruşturmaya katkıda bulunmak amacıyla Lahey’e ek dosyalar götüreceklerini açıkladı. “Siyasi bir müdahale olmazsa” UCM’den İsrail yetkilileri hakkında yakalama kararı çıkmasının “kuvvetle muhtemel” olduğunu belirten Yüksel, “İsrail’in savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım fiillerini fütursuzca işlemesinin en büyük nedeninin dünya kamuoyundaki cezasızlık algısı” olduğunu ve “yıllar süren saldırganlığından hesap sorulmamasının İsrail’i daha cesaretlendirdiğini” belirtti. (Bülent SARIOĞLU / ANKARA)
NETANYAHU’NUN ETEKLERİ TUTUŞTU
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Gazze’de gerçekleşen savaş suçlarından dolayı İsrailli politikacılar hakkında tutuklama kararı alma olasılığı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun eteklerini tutuşturmuş durumda. Netanyahu’nun ABD Başkanı Joe Biden’dan UCM’yi engellemesini istediği iddiasının ardından Tel Aviv elini yükseltti. Axios’un ABD’li ve İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun yanı sıra İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında tutuklama emri çıkarılması halinde Filistin Yönetimi’nin çökmesine yol açabilecek misilleme adımları atılacağı konusunda Washington’ı uyardı.
‘BENİM İÇİN LOBİ YAPIN’
İsrail’in atması en muhtemel adım İsrali’in vergi gelirlerinden Filistin Yönetimi’ne aktardığı bütçeyi dondurmak olabilir. Söz konusu yardım olmadan Ramallah yönetiminin kısa sürede iflas edeceği öngörülüyor.
Öte yandan İsrail medyası Netanyahu’nun İsrailli rehinelerin ailelerinden UCM’nin olası tutuklama kararına karşı kendisi adına ‘lobi faaliyeti’ yürütmelerini istediği öne sürdü. Kanal 12 Televizyonu, Netanyahu’nun UCM Başsavcısı Karim Khan ile aileler arasındaki görüşmelerden haberdar olduktan sonra ailelerden olası tutuklama kararı verme planından vazgeçmesi için Khan’ı ikna etmeleri yönünde ricada bulunduğu belirtildi.